Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ayakta olmak | be up v. | ||
Tom is likely to still be up, isn't he? Tom muhtemelen hâlâ ayakta olacak, değil mi? More Sentences |
||||
General | ayakta olmak | be about v. | ||
General | ayakta olmak | be on one's feet v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | ayakta olmak | be on one's feet v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ayakta durmasına neden olmak | keep someone on one's feet v. |
Colloquial | ||
Colloquial | hala ayakta/ayaklarının üzerinde olmak | kick around v. |
Idioms | ||
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in (one's) saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in the saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | ride tall in the saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | ride tall in one's saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | sit tall in the saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | sit tall in one's saddle v. |
Idioms | hala ayakta fakat işe yaramaz olmak | be dead on (one's) feet v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in the saddle v. |
Idioms | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in one's saddle v. |
Idioms | (birinin) ayakta durmasına neden olmak | keep (someone) on (their) feet v. |
Medical | ||
Medical | ayakta tedavi olmak | receive ambulatory treatment v. |